İlham Perisi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
İlham Perisi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

20 Mart 2016 Pazar

İLHAM PERİSİ ~ CANAN A. DÜZGAN || KİTAP YORUMU


***

Sayfa Sayısı: 480
Baskı Yılı: 2016
Dili: Türkçe
Yayınevi: Gitane

*
Kendimi bildim bileli yazdım... 
Uktelerimi, intikamlarımı, söylediklerimi, söyleyemediklerimi; ama en çok da hayallerimi... Bazen yazmak, yaşamaktan çok daha kolay! Ben de yaşayamadığım her ne varsa, onları kendi hikâyemde yazdım. Hikâyemde ne mi vardı? Bir esas kız (tabii ki güzel), bir esas oğlan (tabii ki mükemmel); eh, bir de olmazsa olmazımız playboy kötü adam! Buraya kadar her şey normal, kabul; ama peki ya sonrası? Bir sabah uyandığınızda kendinizi yazdığınız dünyanın, kitabınızın, içinde bulsanız ne hissederdiniz? Ben ne mi hissettim? O playboy Şeytan'ı karşımda gördüğümde mi? Sizce? Ah, bazen empati koca bir yalan! Zorlamayın, beni yaşamadan anlayamazsınız! Ya da okumadan... Hadi, bakalım sayfaları çevirin ve okumaya başlayın! 
Ben Helen... Pijamalı Helen! 
Kendimi bildim bileli yazdım... Ya da yazdığımı sandım...


***
Kitabı bitirdikten sonraki o ilk beş hatta on dakikayı anlatarak başlamak istiyorum arladaşlar!
"Allahım! Bu kitap çok güzel!"
"Ay, kurguya bak!"
"Kaleminin muhteşemliliğinin İlham Perililiği!" 
"Deniz kızlarından sonra ilham perilerinin de var oluşuna inanmak için bir on sayfa daha yeterdi sanırım."
"Bunun filmi olsa da izlesek bee!!!"
"Ay çok güzel!"
"Sanki biri Canan Düzgan'a 'kaş yap' demiş, ama bıçaklı, sağı solu belli olmayan biri olan Sayın Canan -ne yazsa okunur- Düzgan gözünü çıkarmış."
Böyle bir kurgunun Türk bir yazardan çıkabileceğine ihtimal vermeyen onlarca kişiyle karşılaştım. Onlara da kapak olsun demek istiyorum. Daha neler neler yazacak, inşallah! EVET. 20 Mart 2016 00:28 tarihi itibariyle de sözünü almış bulunmaktayım. Ne mutlu banaaaa!

Yani, ne desem bilemiyorum. Kitap resmen bir tutam İnception -roman karakterinin yazdığı hikayedeki roman karakterinin yazdığı hikayede yaşananlar, kafanız mı karıştı ah kıyamam. Ben anlatırsam karışır tabi, siz en iyisi kitabı okuyun-, bir demet Titanik -en bilinen aşk filmi diye bunu söyledim ama merak etmeyin, mutlu son var bu kitapta!-, bir çimdik Lucy'den - bu nerden çıktı şimdi diye sormayın canım, başlangıcına dönebilirdik bence. Yani ben ilk İlham Perisini merak ediyorum mesela?- oluşmuş. Teşbihte hata olmaz ama varsa affola.


Şimdiiiik, kitaba ne kadar bayıldığımı az çok anladığınıza göre birazcık da neler olup bittiğinden bahsedeyim kitap boyunca. Efenim, aşk var. Tabi ki. Olmasaydı ne yapardık hiç bilmiyorum. Ama bu 'aşık olduğunu geç anlamalar' bu çiftimize üç yıl kaybettirecek. Ayyy, size çiftimizden bahsedeyim mi? Helen ve Ramon. Daha doğrusu Pijamalı Koca Götlü Helen'le Şeytan Peri Ramon'ın hikayesi bu. Birbirlerinin bütün kusurlarına rağmen birbirlerini sevmiş olmaları ne harika, öyle değil mi? Sonuçta kimse kusursuz değil ve kusursuz birini aramak da biraz show bence.

Her neyse, en bayıldığım yere geldim. Bakalım burayı nasıl anlatacağım? 
Helen bir sabah kalktığında kendini, yazdığı hikayedeki Ramon'ın yanında bulur.  Hikayenin içinde yaşamaya başladığını ve Ramon'ın gerçek olmadığını düşünür; gerçek dünyaya, evine dönmek ister ve bunun için uğraşır. Peki gerçekten işler Helen'in düşündüğü gibi midir ve öyle mi gerçekleşir? Spoiler olmasın diye susuyorum. Merak ne güzel şey. Okuyun kitabı, öğreneceksiniz.

Kitabın dili, konusuna ve karakterlerine uygun olarak eğlenceliydi.
Daha fazla konuşup da kafanızı şişirmek istemem tabi ki. 
En iyisi bu kitabı 'yakın zamanda okunacaklar' listenize ekleyin.